İslâm Tarihi 2 - Türkler Ve İslâm (Selçuklular, Haçlı Seferleri, Moğollar Ve Sonrası) *-Ziya Nur Aksun PDF'de kitap

İslâm Tarihi 2 - Türkler Ve İslâm (Selçuklular, Haçlı Seferleri, Moğolar Ve Sonrası) *-Ziya Nur Aksun İlk baskısı 1974’de, ikinci baskısı ise 1982’de yapılan eseri yayınevimiz yeniden ele alarak üç cilt halinde yayınlamıştır. Filibeli Ahmed Hilmi ile Ziya Nur Aksun’un takriben yarım asır ara ile ama neredeyse müştereken denilebilecek tarzda kaleme aldıkları bir eserdir. Ziya Nur, Filibeli Şehbender-zade Ahmet Hilmi’nin İslam Tarihi’ni sadeleştirerek, geniş bir şekilde şerh ederek ve gerekli gördüğü ilaveleri yaparak adeta yeniden yazmış ve neşretmiştir. Esere Filibeli hakında geniş tetkike dayanan bir biyografi eklemiştir. Usul bakımından emsalerinden farklı olduğu gibi, dinî-siyasi cereyanlar bugünkü nesilerin sorularına cevap verecek bir bilgi özet ve muhakeme tarzıyla tebarüz etirilir. Kitabın dokusunu milî ve dinî şur, “dinimizin ve miletimizin bin dört yüz yılık genetik sarmalı” oluşturur. “Hikemî bir eserdir”; modern çağlara şahsiyetli bir yönelişi sağlamak gibi yüksek bir gâye ile kaleme alınmıştır. İslam Tarihi, hakikat arayıcılığını ilim ve imanın özü olarak değerlendirenlerin baş tâcı edecekleri cinsten bir eserdir. İslam tarihini felsefe müderisi Ahmed Hilmi ile, “fenâ fi’d-devle” mertebesine erişmiş Ziya Nur’un üslûbundan okumak müstesnâ bir lezetir. İslam Tarihi 2 [Türkler ve İslâm (Selçuklular, Haçlı Seferleri, Moğolar ve Sonrası)] Daima ihmal edilmiş olan bir konuyu, Türklerin İslâm tarihindeki rolerini, klâsik İslâm tarihinin devamı olarak ele alıp yirminci yüzyıla kadar getiren ciltir. Türklerin İslam’la tanışmalarından başlar, Anadolu Selçukluların nihayetine kadar anlatır. Moğoların da İslam’la ilişkileri incelenir, Hülagu Handan, Ebu Said Han’a ve sonrasına kadar hükümdarların devirleri başlıklar halinde değerlendirilir. İtikat ve amel mezheplerinin doğru olanlarına değinilir. Çoğu Türklere has yapılar olan tarikatlar incelenir. Haçlı seferlerine ayrı bir bahis ayrılmıştır. Müslümanların gerilemesine ve yirminci yüzyılın başlarındaki durumuna özel bir önem verilmiştir.