Yüzyılık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez Yüzyılık YalnızlıkGabriel García Márquez’in Yüzyılık Yalnızlık romanı yayınlandığı ilk zamandan beri değerini hiç yitirmeden günümüze kadar gelerek Dünya Klasikleri arasında yerini almıştır. Kolombiyalı yazar olan Gabriel Garcia Marquez çocukluğunun geçtiği Aracataca kasabasında yaşadıklarını mükemel bir sanatsal kurgu ile okurlarına sunması, gerçek hikâyenin sanatsal ruh ile buluşması kitabı bu kadar mükemel yapıyor. Aracataca kasabası kitapta Macondo olarak geçiyor. Gabriel García Márquez kitabı ilk olarak 1967 yılında yazdı. Kitabı yazmak yazarın yaklaşık iki yılını aldı fakat kitabı kurgulamak için yazar çok uzun bir zaman harcadığını belirtiyor. Nobel Edebiyat Ödülünü de kazanan yazar ne yazık ki 17 Nisan 2014 tarihinde aramızdan ayrıldı.Yüzyılık Yalnızlık kitabında yazarı çocukluğunda etkileyen her şeyi edebiyat vasıtası ile okurlarına aktarmıştır. Kalabalık bir ailede büyüyen ve onu etkileyen çok fazla şeyi olduğu bir aile ortamında yazarlığa doğru giden bir çocuğun oldukça etkileyici hikâyesi, Buendia ailesinin yılardır süren öyküsünü anlatır. Ve yazar çocukluğunun geçtiği topraklar olan Aracataca’yı Macondo ismiyle kitabına taşımıştır. Orada yaşadıklarını, kalabalık bir ailede büyümenin de vermiş olduğu avantajla Latin Amerika kültürü ile yoğurup okuyucuya aktarmıştır.Kitabın arka kapağında García Márquez'in ağzından şu sözler yer almaktadır:"Yüzyılık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükane ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dile ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyılık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükanem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlatığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyılık Yalnızlık'ı büyükanemin işte bu yöntemini kulanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız." 1984 yılında ilk baskısı Can Yayınları’nca yapılan, Gabriel Garcia Marquez’in YüzYılık Yalnızlık adlı romanı, Can Yayınları’nın 2018 tarihli 70.baskısıyla raflardaki yerini almaya devam ediyor. Seçkin Selvi tarafından çevirisi yapılan roman, 461 sayfa ve ciltsiz, karton kapakla satışa sunuluyor. Orijinal dili İspanyolca olan roman ilk basıldığında, tüm kopyalarının neredeyse bir hafta içinde tükendiği söyleniyor. Gabriel Garcia Marquez’in, Yüzyılık Yalnızlık adlı eserinin, günümüzde 30’dan fazla dilde çevirisi bulunuyor. 50 milyondan fazla kopyası satılan roman, yazarın dünyaca popülaritesini artıran eserleri arasında ilk sırada geliyor. Büyülü gerçekçilik akımının en güzel örneklerini veren Gabriel Garcia Marquez, 1967’de yazdığı Yüzyılık Yalnızlık’la, kendine 1982 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandırıyor. Yayınlandığı ilk günden beri aynı ilgiyle okunan roman, dünya klasikleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda Latin Amerika Edebiyatı’nın anlatı geleneğine büyük katkı sunan eserlerden biri olarak değerlendiriliyor. Yüzyılık Yalnızlık’ın yanısıra, Esquivel’in Acı Çikolata’sı, Isabel Alende’nin Ruhlar Evi ya da Virginia Wolf’un Orlanda’sı yine bu akımın güçlü örnekleri arasında bulunuyor. Tam adı Gabriel José de la Conciliación García Márquez olan yazar, 6 Mart 1927’de, Kolombiya’nın, Arataca kentinde dünyaya geliyor. Büyükanesinin anlatığı öykülerle büyüyen ve onun zengin imgelerle dolu duygusuz tavrından etkilenen Márquez’in üslubu bu dönemde şekileniyor. Kalabalık bir aileye sahip olan yazar, 16 kardeşin en büyüğü olduğunu belirtiyor. Marquez, Kolombiya Ulusal Üniversitesi'nde gördüğü Hukuk eğitimini bırakarak, daha sonraları Cartagena Üniversitesi'nde gazetecilik eğitimi alıyor. 1958’ de Mercedes Barcha ile evlenen yazarın, Rodrigo García ile Gonzalo adında iki oğlu bulunuyor. 1960'lı yılarda Mexico City'ye taşınan yazar, burada senaristlik ve gazetecilik yapıyor. Yüzyılık Yalnızlık’ı, 38 yaşında yazan Márquez, romanını 18 ayda tamamladığını söylüyor. Ne var ki; kitap üzerinde çok uzun yılar, neredeyse 15-16 yıl düşündüğünü de sözlerine ekliyor. Marquez 17 Nisan 2014'te, yani 87 yaşındayken Mexico City’deki evinde hayata gözlerini yumuyor. Yüzyılık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez’in, trajik bir ironiyle bütünleşen mükemel mizah anlayışını gözler önüne seriyor. Romanın yüksek enerjisi, eğlenceli konusu ve karakterleri, baştan sona ışıldayan bir yaratıcılığın altını çiziyor. Macondo adlı bir yerleşim yerinin kuruluş, gelişim ve yok oluş hikâyesini romanına taşıyan Marquez, ayrıca bu yerleşim yerinin en önemli ailelerinden biri olan Buendia’ların tarihini destansı bir üslupla ele alıyor. Bir tarafta toprak yiyen kız, ölüler diyarından çıkıp gelen ruhlar, büyücüler, uçan halılar, birkaç kere öldükten sonra tekrar çıkıp gelen Melquiades, dev kırmızı karıncalar, sihir yapan çingeneler öte tarafta gerçek yaşamın sıradanlığı tuhaf bir uyum içinde deviniyor. Nihayetinde ortaya epik bir roman çıkıyor. Bu bağlamda yazar, romanın beli bir toplumun tarihsel gerçeklerle bağlantıları üzerinde düşündürüyor. Edebiyat eleştirmeni Gerald Martin; Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyılık Yalnızlık’ının, Latin Amerika romanları içinde en iyisi olduğunu idia etmenin yanlış olmayacağını söylüyor. Çünkü Buendia Ailesi’nin öyküsü, “Bağımsızlık”tan sonraki yeni sömürgeci dönemin oldukça güçlü bir metaforunu sunuyor. Marquez, eserlerindeki mekân seçimlerini, Latin Amerika’daki kentler arasından yaparak, onlara yeni isimler veriyor. Böylece yazarın eserlerinde, Latin Amerika’ya ve bu yörenin halklarına dair izler bulmak pek de tesadüf olmuyor. Diktatörler, iç savaşlar, darbeler, bir türlü sonu gelmeyen sömürüler ve sıradan olaylar, Marquez’in sihirli üslubuyla birleşince bambaşka bir boyut kazanıyor. Bir röportajında haftanın yedi günü, sabah dokuz ve öğleden sonra üç arasında çalıştığını vurgulayan yazar, çalışmalarına konsantre olmak için sadece, sıcak ve sesiz bir ortama ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekliyor. Üzerinde çalıştığı esere bir haftadan fazla ara vermediğini, çalışma bitene kadar, gece gündüz her saniye eseriyle ilgili olduğunu dile getiren yazar, aksi taktirde çalışmaya baştan başlaması gerekeceğini vurguluyor.
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez kitap PDF, Mobi tam sürüm
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez okumak itibaren EasyFiles |
4.3 mb. | indir kitap |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir itibaren OpenShare |
5.2 mb. | indir ücretsiz |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir itibaren WeUpload |
3.2 mb. | okumak kitap |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir itibaren LiquidFile |
5.5 mb. | indir |
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez okumak içinde djvu |
3.7 mb. | indir DjVu |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir içinde pdf |
3.1 mb. | indir pdf |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir içinde odf |
4.4 mb. | indir ODF |
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez indir içinde epub |
4.5 mb. | indir ePub |
Yazar: Can Yayınları
Hız hastalığına tutulmuş günümüz dünyasında mutluluk hâlâ olası mı? Yaşam alanlarımızın tüm katmanlarına nüfuz etmiş, hayata yönelik duru bir bakışa izin vermeyen, yaşam kalitemizi düşüren koşuşturma kültürünün içinde kendimiz...
Yazar: Can Yayınları
Yirmi yılda öykülerin, romanların dışında ne çok yazı kaleme almışım! Kavga yazıları, barış yazıları, içe bakış yazıları. Edebiyat, seyahat düşünceleri. Yitirdiklerimizin ardında kalan boşluğun ve acının yazıları. Kadın olmak...
Yazar: Can Yayınları
Cümlemiz -Bütün Şirleri- Cümlemiz -Bütün Şirleri- - Ziya Osman Saba Son yirmi beş yılık şirimizde ölümü, içinde küçükten beslediği için hiç dehşete düşmeden, irkilmeden, helmet bir iman ve teslimiyetle, özleyerek beklemi...