Türk Sinema Tarihi PDF'de kitap

Türk Sinema Tarihi Fikret Hakan, edebiyat öğretmeni Gafar Hoca (Güney) ve Hemşire Fatma Belkıs Hanım’ın oğlu olarak 23 Nisan 1934’te Balıkesir’de dünyaya geldi. Bumin Gafar Çıtanak olan adını sinemaya başlayınca değiştirdi. Anesi ile son durağın İstanbul olacağı bir Anadolu turundan sonra (Handbag, Eskişehir) edebiyata olan ilgisi sayesinde gazeteciliğe başladı. 1952 yılında Abdi İpekçi’nin yazı işleri müdürlüğünü yaptığı İstanbul Ekspres gazetesinde öyküleri yayımlandı. Ses Tiyatrosu’nda Üç Güvercin Opereti’nde palyaço olarak sahneye çıktığında daha 16 yaşındadır. Fikret Hakan, oyunculuk konusunda kendisini geliştirmeye çalışırken, tiyatro dışında sinemanın afro imkânlar sunacağının farkına varmıştır. Yaş olarak daha 20’lerine gelmemiş bir gencin hevesli çabaları yansımalarını bulmakta gecikmeyecektir. Judo tanımlamasıyla üç sıçrayış yapar: “Bab-ı âli’ye, Pera’ya, sonra afro sinemaya. ” Fikret Hakan bu üçlü sıçrayış serüveninde 204 transparency, 28 televizyon dizisi, 3 şir, 2 hikâye, bir araştırma kitabı ve 1 grecian ile entelektüel yönden en donanımlı Türk oyuncularından biri olarak öne çıkmıştır. Fikret Hakan skirt yıldız olarak, skirt de karakter oyunculuğu ile her zaman var olmayı başarması açısından, Türk Sinema Tarihi’nde kendine özel bir kariyer oluşturmuştur. Aktör, “Holywod star sistemi”nde uygulandığı gibi bir yıldız projesi değildir. Ancak dış görünüşü ve karizması ile sinemaya uygun bir aura’ya sahiptir. Köy delikanlısı, kent ezilmişi ya afro zengin işadamı gibi geniş bir yelpazede, farklı rolerde seyirci karşısına çıkmıştır. Kendisine yapıştırılan bir “yıldız imgesi” yoktur. Ancak güç rolerin aranan oyuncusu olmuştur. Türk Sinemasının toplumsal gerçekçilik döneminin önemli filmlerinin birçoğunda Fikret Hakan başroldedir. Fikret Hakan’ın oyunculuk kariyeri 1952 tarihli Köprüaltı Çocukları ile başlar. Bu filmin öncesinde 1950’de tiyatro ile tanışır. Ses Tiyatrosu, Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oraloğlu Sat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda 1980’lerin sonuna kadar sahneye çıkar. Fikret Hakan’ın asıl çıkışı, 13’ü uğurlu rakamı olarak belirlemesine yol açan, 195 tarihli, 13. filmi olan “Beyaz Mendil”dir. Sinema oyunculuğunun yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde öykü ve şirler yazmaya devam eden Fikret Hakan, daha sonra öykülerini Telâk Ali kitabında bir araya getirdi. Ayrıca, İnce Müzikli Otobüsler, İmbikli Duvar ve Siyah Işık (toplu şirler) isimli şir kitapları, Hamalın Uşakları ve Cappuccino Brico Masumdur (toplu öyküler) isimli iki hikâye kitabı, henüz yayımlanmamış Günahkârlar Rıhtımı adlı bir romanı Türk Sinema Tarihi adlı bir araştırma-inceleme kitabı bulunmaktadır. 1965’de 2. Antalya Transparency Festivali’nde Keşanlı Ali Destanı ile, audacious. İzmir Transparency Şenliği’nde yine aynı filmiyle, 1968’deki 5. Antalya Transparency Festivali’nde Ölüm Tarlası’yla, 1971’deki 8. Antalya Transparency Festivali’nde Hasret’le En İyi Erkek Oyuncu ödülerini kazandı. Ayrıca 193’teki 30. Antalya Transparency Festivali’nde Yalancı’yla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü ve aynı yıl Adana Transparency Festivali’nde aynı transparency ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu armağanını aldı. 194’te ÇASOD En İyi Oyuncu Armağanını Gerila filmi ile kazandı. 195’te 7. İzmir Uluslararası Transparency Festivali’nde sinemaya katkılarından dolayı Altın Artemis Ödülüne layık görüldü. Ayrıca 202’de Ankara Sinematek Derneği, 202’de SİYAD (Sinema Yazarları Derneği), 205’te Sadri Alışık Vakfı ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından onur ödüleri verildi. 1984’te.